Sanal Gezinti Online Rezervasyon Ziyaretçi Defteri İletişim  
 
Laguna Hotel
Ana Sayfa
Sanal Gezinti
Foto Galeri
Odalarımız
Restaurant
Online Rezervasyon
Ziyaretçi Defteri
İletişim
Location
Antalya
 
Hava Tahmini
Antalya, Turkey Forecast
Antalya

hotel 360 virtual tour
Sanal Gezinti



Alanya


Antik devirde ismi Korakesion ve Kalonoros olan Alanya, Kilikya sınırında Pamfilya'ya karşı bir savunma kalesi görevi görüyordu. Alanya'nın eski çağlardan Korakesion denilen eski kısmı yüksek kayalıktan ibaret bir yarımada üzerinde yer almaktadır. Savunmaya elverişli konumu nedeniyle Romalılar zamanında ve daha önce Helenistik devirde uzun süre korsanlara sığınak teşkil etmiştir. Korsanlar burada gizlenirler ve elde ettikleri malları bugün korsan mağarası dediğimiz yerden yukarıya açılan bir tünelle yukarıya taşıyıp saklarlardı.

Bunların reislerinden Diadoros Tryphon yarımada üzerinde bir şato yaptırdı ve kentin temelleri İÖ. 2 yy'da böylece atılmış oldu. Akdeniz'i soygun yeri haline getiren korsanları temizleyen Roma İmparatoru Pompeius Alanya'daki şatoyu yıktırdı. Korsanlığın ortadan kalkması üzerine, Alanya sönükleşti. Bu yer, daha sonra Marc Antonius tarafından Kleopatra ya hediye edilmiştir. Alanya, Bizans devrinde bir beyin idaresine geçerek yavaş yavaş tekrar gelişti ve etrafına surlar inşa edildi. Ancak kent, Selçukluların kenti ele geçirmesi ile (1221'den itibaren) önem kazanmaya başlamıştır.

Alanya'ya Selçukluların özel bir sefer düzenlemesi nedeninin başında, Alanya'nın Selçuklu Devleti'nin başkenti Konya'ya Antalya'dan daha yakın olması gelmektedir. Selçuklu hükümdarı Sultan Alaeddin Keykubat kaleyi kuşattığı zaman içinde yaşayan halk, Alaeddin Keykubad'ın kuşatmasına karşı, iki ay boyunca kenti ve kaleyi savunan beyleri Kir Fard'a giderek teslim olmasını istediler. Kir Fard kabul etmedi. Bunun üzerine halk Sultan Alaeddin'e giderek kalenin anahtarlarını teslim etti (1220'de). Bunun üzerine kral da teslim olma yoluna gitmiştir. Kararını Antalya Subaşısı Emir Mübarizüddün Ertokuş aracılığı ile Alaeddin Keykubat'a bildirdi.

Alara Kalesi Kralı da Kir Fard'ın kardeşi idi. Böylece başta Manavgat ve Alara olmak üzere altı kale daha böylece Selçukluların eline geçmiş oldu. Bu sırada Alanya Kralı Kir Fard kızını da Keykubad'a vermiş ve onun emrine girmiştir. Selçuklu Sultanı, karısına Mahperi" ve kente de "Alaiye" ismini verdi. Kale yeniden inşa edildi, büyük bir tersane kuruldu. Burası Selçuklu Sultanlarının bir donanma üssü haline geldi ve Selçuklu sultanları kışlık olarak kullandılar. Böylece kent hem büyüdü, hem de çok güzelleşti. (Antalya Folkloru, H.Çimrin).

Bu devirde kentin surlarına iki sur daha eklenmiş (1226-31) ve baştan başa restore edilmiştir. Alanya Kalesi, iç içe, üç sıra surdan oluşur. 83 kulesi ve 140 burcu vardır. Ayrıca yine bu devirde bir tersane ve bunu korumak için de tersanenin hemen yanında tersaneyi savunmak amacıyla bir Kızılkule inşa edilmiştir. Selçuklular devrinde Alanya'da birçok önemli olaylar yaşanmıştır. Alaeddin Keykubat'ı düşürerek tahta geçen II. Gıyaseddin Keyhüsrev, Moğollara yenildikten sonra Alanya kalesine sığınmıştır. III. Keyhüsrev, gittikçe büyüyen gücünden korktuğu Sadeddin Köpek'i burada öldürmüştür.

Daha sonra tahta çıkan 111. İzzeddin Keykavus, 1259da Alanya daki Keykubat Sarayı'na yerleşerek, ülkeyi buradan yönetmiştir. Daha sonraları sarayda İlhanlı elçilerine kötü davranması sonucu çıkan olaylar sonucunda Moğol akınlarıyla karşılaştığında, II. İzzeddin Keykavus Alanya Kalesi'ne sığınıp, buradan Bizans'a kaçmıştır. Bizans ile birlikte Konya üzerine yaptığı sefer başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 13. yy boyunca Alanya ve çevresi, İlhanlılar ve Karamanoğulları arasında birkaç kez el değiştirmiştir. Bu arada Kıbrıs krallarının Alanya'yı alma denemeleri ise hep sonuçsuz kalmıştır. 1472 yılında Osmanlıların eline geçen kale, 1955 yılında restore edilerek bugünkü görünümüne kavuşmuştur.

Alanya'nın Osmanlılara geçişi II. Beyazıt zamanındadır. Kenti Gedik Ahmet Paşa kumandasındaki ordu almıştır. İbni Batuta, 14. yy'ın başlarında deniz yoluyla gelerek bir müddet kaldığı Alanya için "Buranın iklimi dünya iklimlerinin en güzelidir. Tanrı diğer bölgelere dağınık olarak ihsan ettiği güzelliklerin hepsini burada toplamıştır" diyor. Diğer taraftan meşhur seyyahımız Evliya Çelebi Alanya için "Güler yüzlü Türkmenler gördüm orada" der. İbni Batuta'nın da dediği gibi Alanya, Akdeniz kıyısında bir incidir. Doğal plajlarının yanında dantel gibi işlenmiş kaleleri, camiler ve Alanya'nın kendisine has mimarisi ile yapılmış güzel evleri gezenleri hayran bırakacak niteliktedir.
 
 

E-Ticaret

Ana Sayfa
|
Sanal Gezinti
|
Online Rezervasyon
|
Ziyaretçi Defteri
|
İletişim

Copyright © Laguna Suit Hotel